İşsiz Oranı Katlanarak Artıyor

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Evde yürüyemez haldeki kardeşinizin bakım sorumluğu sizdeyse ve devletten her ay 830 TL sosyal yardım alıyorsanız ama bir işte çalışmıyorsanız, devlete göre de işsiz mi sasenesirsınız? Hayır. Evde engelli bakımı amacıyla sosyal yardım alan 500 bin bireyin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yönünden istihdam kapsamında sayıldığı meydana çıktı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) dün duyurduğu İşgücü Piyasası Bülteni’nde bunun ‘tartışmaya açık bir program’ bulunduğunun altını çizdi. TÜİK yetkilileri ise engelle bakımı amacıyla sosyal yardım alan bireylerin aşağı yukarıya 5 senedir istihdamda sayıldığını bu halin yeni bir program olmadığını söyledi. Sözkonusu 500 bin şahıs istihdamda değil ‘iş arıyor’ şeklinde değerlendirilseydi Türkiye’nin önceki gün belirtiler işsizlik seviyesi yüzde 9.8 değil yüzde 11.5 olacaktı.

TÜKİ’İN CEVABI

TİSK’in programın tartışmalı bulunduğuna ilgi çeken raporunun sonrasında TÜİK yetkilileri ile görüştük.
TÜİK yetkisi şu şekilde konuştu: “Devlet bakan şahsa para sağlıyor ve ‘benim yerime sen bak’ diyor. Başka bir yerden yoksa bu bireylerin sigortası bulunmuyor, bu yüzden kayıtdışı istihdamda sayıyoruz. Biz istihdam rakamını yerel hesaplar kapsamında yapıyoruz. İstihdam amacıyla bir katma sayısal değerinin olması lazım. Evde bakım hizmeti yapanların da hizmet katma sayısal değeri bulunduğu amacıyla istihdam şeklinde sayılması hatalı değil. İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri başlığı altında ve ücretli istihdam kapsamında değerlendiriyoruz.”

issizlik-rakamlarindan-500-bin-kisi-cikarilmis-7786425_x_9215_300[1]

İŞSİZ SAYISI FIRLIYOR

Türkiye İstatistik Kurumu aşağı yukarıya 5 senedir sosyal yardım alan ve sayıları 500 bine yaklaşan bireyi sigortaları ve emeklilikleri olmasa da ya da diğer bir işte çalışıyor olsalar da istihdam içerisinde kabul ediyor. Bu halde Türkiye’nin 27 milyon 342 bin bulunan istihdam edilen şahıs adedina bu 500 bin bireyin de dahil bulunduğu anlaşılıyor. 500 bin bireyin TÜİK verilerindeki yeri ise ‘insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri iktisat kolu.’ Bu kalemde TUİK verilerinde 1 milyon 47 bin şahıs istihdam ediliyor. Yani yarısı evde bakım amacıyla sosyal yardım alan şahıslardan oluşuyor.
Önceki gün belirtiler bilgilere göre Türkiye’de 2 milyon 970 bin işsiz var. İşsizlik seviyesi ise yüzde 9.8. TÜİK, sosyal yardım alanları istihdam şeklinde saymasaydı ve bu şahıslar iş arasaydı bu halde bütün işsizlik hesabı değişecekti.

İstihdam 26 bin 842 şahsa düşerken, işsiz adedi 3 milyon 496 bin şahsa yükselecek bu halde işsizlik seviyesi ise yüzde 11.5 olacaktı.
Dünya Gazetesi Yazarı Alaattin Aktaş 30 Nisan’da mevzuya dair yazdığı köşe yazısında çelişkiye ilgi çekmiş ve şu şekilde demişti:
“Devlet, sosyal bir yaklaşım sergilemeyip, bu şahıslar amacıyla “Ne haliniz varsa görün” dese, bu 450 bin şahıs (2014 senesi amacıyla) istihdamda sayılacak mıydı, sayılmayacak mıydı? Bu 450 bin şahıs çalışmak istese ve iş bulamasa işsizlik artacak mıydı, artmayacak mıydı? Yanıt verilmesi gereken sorular bunlardır…”

İSTİHDAM DEMEK ZOR

Bançeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal’a göre 500 bin bireyin istihdamda sayılması tartışmalı bir durum. Uysal 500 bin adedinin hiç de az olmadığına ilgi çekerek üç değişik biçimde hali şu şekilde yorumladı:

1- Engelli bakımı amacıyla sosyal yardım alabilmek amacıyla lüzumlu şartlar bu bireylerin işgücü piyasasında işlevini gerçekleştirmesine da engel değil. Dolayısıyla bu sosyal yardımı alanların istihdamda gözüküyor olmalarında detaylı problemler meydana çıkabilir. Örneğin, ufak de olsa bir alanı hem diğer bir işte ücretli çalışıyor, hem de bu yardımı alıyor olabilir.
2- Diğer taraftan istihdam ücret karşılığı insan gücünüzü bir üretime ayırmanızdır. Bu bağlamda bu yardımı alan bireylerin engelli bakımı (harcadıkları emek) karşılığında bir ücret aldıklarını düşünebiliriz. Hem de Hanehalkı İşgücü Anketi’nde TÜİK yalnızca kayıtlı çalışanları değil kayıtdışı çalışanları da sayıyor. Keza kendi hesabına çalışanlar ya da bedava aile işçileri de kendi ya da ailelerinin kararları tarafında sıhhat ve emeklilik konusu ile ilgili detaylı haklardan yoksun çalışıyor olabilirler. Onları istihdamda sayıyorsak, ki saymalıyız, sıhhat sigortası ve emeklilik gibi haklardan yoksun diyerek bu grubu istihdam dışında tutmak doğru olmaz. Diğer taraftan bu bireyler devlet yönünden istihdam ediliyor da değiller. Devletin onlara ödediği sosyal yardım bir maaş gibi gözüküyor fakat ortada bir iş teması kurulmuş değil. Bu yönden istihdamdan söz etmek doğru olmayabilir.
3- Normalde devlet ile kurulan iş temasınde sıhhat, emeklilik, kıdem gibi hakların korunması gerekir. Bireyler kendi hesabına ya da aileleriyle (bedava aile işçisi) bir iş teması kurduklarında bu tarz hakların yenmeyeceği düşünülerek belki de problem edilmez. Ama bu halde devletin ödediği, aşağı yukarıya net asgari ücret kadar bir tutar var. Fakat bir iş teması kurulmamış. O vakit istihdam demek zorlaşıyor.

İŞSİZ SAYISI VE İŞSİZLİK ORANI NASIL DEĞİŞİR?

500 bin yardım alan istihdamda iken
İşgücü (bin şahıs) 30.311
İstihdam (bin şahıs) 27.342
İşsiz (bin şahıs) 2.970
İstihdam seviyesi (%) 52.4
İşsizlik seviyesi (%) 9.8

500 bin şahıs istihdamdan çıktığında

İşgücü (bin şahıs) 30.311
İstihdam (bin şahıs) 26.842
İşsiz (bin şahıs) 3.496
İstihdam seviyesi (%) 46.3
İşsizlik seviyesi (%) 11.5

GALERİ
REKLAMLAR
GÜZELLER GALERİSİ
REKLAMLAR