Altının Bileziğe Uzanan Zorlu Yolculuğu!

Kuyumcu imalatçılarının ham durumda olarak aldıkları altınlar, meşakkatli bir çalışmanın sonrasında nakış nakış işlenerek kolye, bilezik ve yüzüğe dönüşerek kuyumcuların vitrinlerini süslüyor.

Dünyanın en kıymetli madenlerinden olan, Türkiye’de de takı dendiğinde ilk akla ilk gelen ‘altının’ fiyatı kadar tasarımı ve işlemeleri de ehemmiyet arz ediyor. Ham durumda tespit edilen altın güçlu bir çalışmanın sonrasında tecrübeli ustaların elinde şekillenip bilezik, kolye ve yüzüğe dönüşürken, kuyumcu vitrinlerinden geçerek vatandaşlara ulaşıyor.

Ordu’da 40 senedir altın işleyen 59 yaşındaki kuyumcu imalatçısı Yılmaz Kozalbaş, yaptığı hususi işlemeli bilezik, kolye ve yüzükler ile mesleğini devam ettirmenin beraberinde müşterilerinin beğenisini kazanıyor. Altın işleme işi olarak bilenen kuyumcu imalatçılığına 40 sene evvel başladığını izah eden Kozalbaş, Ordu ve etraf illerdeki çoğu kuyumcuya iş yaptıklarını söyledi. Mesleği Ermeni ustalardan öğrendiğini ifade eden Kozalbaş, “40 senedir bu işin içerisindeyim. Meslek şık ama güç, zira öğrenmesi basit değil, seneler alabiliyor. Sonuç olarak meşakkatli ama zevkli bir iş. Bizim yetiştiğimiz dehemmiyetlerde Ermeni ustalar fazlatu, o günden bu yana faaliyetimizi sürdürüyoruz. Üretimimizi 150 metrekarelik atölyemizde 6-7 seviyesinde personel ile sürdürüyoruz fakat iş yoğunluğuna göre bu sayıyı artırabiliyoruz. Genel olarak Ordu ve etraf illerdeki kuyumcularımızın işlerini yapıyoruz” dedi.

“BİR BİLEZİK 25 DAKİKADA YAPILIYOR”

Ham durumda gelen altının bilezik, kolye ve yüzüğe dönüştürüldüğü vakitci izah eden Kozalbaş, “Genellikle kuyumcuların piyasadan toplamış bulunduğu hurdalar ve ham madde olarak da külçe altın bize gelir, biz onu erittikten sonra farklı makinelerde inceltip genişleterek bilezik durumuna getiririz. Daha sonra da SNS makinelerimizde bu altını işleyerek hizmete sunuyoruz. Yaklaşık bir bileziğin yapım adımı altının erimesinden son temizliğinin yapımına kadar aşağı yukarı 20-25 dakika gibi bir vakit alıyor” diye konuştu.

“EĞİTİM SİSTEMİ ÇIRAK YETİŞTİRMEYİ ZORLAŞTIRIYOR”

Kuyumcu imalatçılığının güç öğrenilen bir meslek bulunduğunu, bu sebeple ufak yaşta başlanılarak öğrenilmesi gerektiğin açıklayan Kozalbaş, eğitimdeki 4+4+4 düzeneğinin bu hale imkân sağlamadığını vurguladı. 18-19 yaşını işlemiş birisinin mesleği güç öğrenebileceğine ilgi çeken Kozalbaş, “Bizim işe başladığımız çıraklık saatinde okul müfredatı farklıti, ilkokulu bitirme güçunluluğu vardı. Şimdi müfredat değişti bundan sonra 4+4+4 var. Bu sebeple bu aşamalardan sonra birini alıp da yetiştirme talihimiz olmuyor. Bu işe çırakların fazla ufak yaşlarda başlaması lazım ama 18-19 yaşından sonra birini bu mesleğe alıştırmak fazla güç ve biz bunun güçluklarını çekiyoruz. Çırak konusu ile ilgili sıkıntımız fazla. Eskisi gibi bu meslekte çırak yetişmiyor” olarak konuştu.

“DÜĞÜN SEZONU İŞLER ARTIYOR”

İşlerin fındık sezonunda ve düğünlerin arttığı dehemmiyetler yoğun bulunduğunu ve altın imalatının arttığını dile getiren Kozalbaş, “Bizim işlerimiz talebe bağlı, genellikle fındık sezonu ve düğünlerin arttığı dehemmiyetlerde üretimimiz oldukça yoğun oluyor” ifadelerini kullandı.

En İyi Burun Doktoru - Soğuk Lipoliz -