Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Gelin gönüller yaparak oruçlarımıza zor katalım. Gelin, gönüller yıkarak oruçlarımızı bozmayalım. Gelin, ramazanın bizi değiştirecek ruhuna ruhlarımızı teslim edelim. Gelin, bu orucu yakmayalım. Hep eş güdümlü birbirimize sevinç, güzellik taşıyalım” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 2015 yılsinde ramazan ayının ana ilişkisi bulunan “Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman”ın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Ramazanın hem milletimize, hem gönül coğrafyamıza ve acılar ortamında kıvranan İslam alemine huzur, barış, adalet ve acıma getirmesini Tanrı’tan niyaz ediyorum” diyerek dua etti.
Ramazanın “kutlu bir misafir” olarak geldiğine ve Tanrı katından sonsuz nimetler getirdiğine vurgu yapan Görmez, “Bizlere rAhmet, mağfiret getirir. Kardeşlik bağlarımızı tekrar inşa etmeye gelir ramazan. Milletçe ‘hoşgeldin’ diyoruz. İyi ki geldi ramazan zira yorgun ve bitap düşen yüreklerimizin ramazanın bize getireceği rAhmete fazla gereksinimi var. Hani suya özlem kalmış çorak araziler olur ya, onların yağmura gereksinimi gibi çorak kalmış yüreklerimizin ramazanın deva dağıtan rAhmet eline gereksinimi var. Her vaktinden fazla oldukça muhtaç bulunduğumuz bir vakitte ramazan geldi, güzel ki geldi, hoş geldi” diye konuştu.
Görmez, Tanrı’ın ve İslam’ın her davetiyesının barışa bulunduğuna ilgi çekerek, fakat son vakitlarda Türkiye’nin Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri her bireyin acıyla izlediğini söyledi.
Görmez, ramazanın bir davetiye bulunduğunu belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Rabbimizin bir davetiyesıdır. Ramazan bizi barış yurduna davetiye etmek amacıyla gelir. Bize, dünyamızı barış yurduna döndürmek amacıyla gelir. Dünyada güzellik yapanlara güzellik ve çoğu vardır. Fazlasını Tanrı kendisine bırakıyor. Ramazan bizi güzellerden kılmaya, bize güzellik getirmeye, güzelliği yeryüzünde egemen kılmamıza yardımcı olmaya gelir. Ey iman edenler, Tanrı’ı unutmayın. Tanrı’ı unutursanız kendinizi unutursunuz. Tanrı’ı unutursanız, Tanrı da size kendinizi unutturur. İnsanoğlu olarak unutuyoruz. Kendimizi, Rabbimizi, dostumuzu, kardeşimizi, yetimi, yoksuli, mazlumu unutuyoruz. Her yıl gelen ramazan bize hatırlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi, yanı başımızda varlığının farkında olmadığımız kardeşimizi, annemizi, babamızı, komşumuzu, ailemizi, unuttuğumuz her şeyi bize hatırlatmaya gelir. Ramazan bir hatırlatma ayıdır aynı vakitte. Ramazan bize fani bulunanları hatırlatır. Baki bulunanları hatırlatır. Dünyanın faniliğini, gücün servetin faniliğini hatırlatır. İyiliğin, güzelliğin, erdemin, faziletin, adaletin, ahlakın baki bulunduğunu hatırlatmaya gelir. Unuttuğumuz tüm değerleri hatırlatmaya gelir. Ramazan bize yanı başımızda devamlı kalbini kırdığımız kardeşimizi hatırlatır. Kaybettiğimiz kardeşlik rüzgarını getirir bize her yıl. Örselenen kardeşliğimizi onarım etmeye gelir. Kırdığımız gönülleri tekrar yapmaya gelir.”
Ramazanın her yıl Kur’an-ı getirdiğini ifade eden Görmez, “Tanrı her yıl Ramazanı bize göndererek, Peygamberimizin kalbine Kur’an’ı vahyettiği gibi her birimizin kalbine Kur’an’ı tekrar getirir. Sadece midemize değil, dilimize, gönlümüze, aklımıza, gözümüze tutturduğumuz oruçla bize değişim olanağı sunar. Bize cennet sevinçlerini tattıran iftarla bizi değişime tabi tutar. Huzurun kaynağı bulunan Teravihle gecenin kıyamıyla bizi değiştirmeye çalışır. Lokmalarımızı helalleştiren zekatla, fıtratımızın sadakası fitreyle bizi değiştirmeye çalışır. Kadrimizi yücelten Kadir gecesiyle bize tekrar diriliş olanağı sunar. Bayramın getirdiği sevinçle bize şaşırtıcı bir değişim olanağı sunar” değerlendirmesini yaptı.
– “Biz ramazanı değil, ramazan bizi değiştirsin”
Görmez, “Biz ramazanı değil, ramazan bizi değiştirsin” davetiyesında bulunarak, şu şekilde konuştu:
“Değişmek amacıyla ramazanın manevi atmosferine ruhumuzu teslim etmeniz gerekiyor. Tarih süresince bulunduğu gibi dinler, dinlerin ibadetleri bizi değiştirmeye gelir ama insanlar onları değiştirmeye çalışır. Onun amacıyla bilhassa ramazan aylarında dikkatli olmalıyız. Ramazanın bir ruhu vardır. Ramazanın ruhunu incitmemelgüzelz. Ramazanı bir eğlence sektörüne çevirerek onun ruhunu incitmemelgüzelz. Biz ramazanı değiştirmeye kalkıştığımız vakit ramazanın bize getirdiği barışı, kardeşliği elimizle itmiş oluruz. Biz ramazanı değil, ramazan bizi değiştirsin. Ramazanın muazzez bir ruhu vardır. Onu gösteriş ve eğlenceye çevirerek onun muazzez ruhunu incitmemelgüzelz.”
– “Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman”
Bu yılki ramazan ayı temalarının “Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman”, “Gelin Kendinize Bir İyiliğiniz Olsun”, “Gelin Dünyaya Bir İyiliğiniz Dokunsun” bulunduğunu aktaran Görmez, “Hem nefsimizde hem dünyamızda güzelliği tekrar egemen kılmak amacıyla çalışacağız. Evlerden evlere, gönüllerden gönüllere güzellik taşımak amacıyla seferber olacağız” olarak konuştu.
Modern vakit güzelliğin karşı karşıya kaldığı tehlikelerden birinin, insanların güzelliği faydacılık ve menfaatçilik ile karıştırmaları bulunduğunun altını çizen Görmez, “İnsanın kendisine güzelliği başkasının yararını ve çıkarıni bir tarafa bırakıp yalnızca kendi çıkarı amacıyla çalışması demek değildir. İnsan kardeşini ne kadar düşünürse, mazlumu, yetimi ne kadar düşünürse kendisine de o kadar güzellik yapmış olur” dedi.
– 24 saat yayın yapan Kur’an radyosu
Diyanet İşleri Başkanı olarak bir kaç müjde paylaşmak istediğini kaydeden Görmez, Türkiye’de 24 saat Kur’an yayını yapan tematik bir radyo istasyonu kurduklarını açıkladı.
Görmez, “Ramazanın birinci gününden itibaren, 24 saat milletimize Kur’an okuyan, anlatan, Kur’an’ın ruhunu anlatan, bizim sustuğumuz, Kur’an’ın konuştuğu bir radyomuz olacak” diye konuştu.
– TDV’den “Hediyem Kur’an olsun” kampanyası
İkinci müjdesinin ise Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) yönünden başlatılan “Hediyem Kur’an olsun” kampanyası bulunduğunu belirten Görmez, “Dünyanın çoğu yerinde bir Kur’an-a sahip olmayan insanlar var. Hatta Afrika’da hafızlık yapan çocuklar, bilgisayar tabletlerin elimizde bulunduğu bir çağda, tahta tabletlerin üstüne yazıp okuyan sonra silen çocuklarımızın bulunduğunu biliyoruz. Sadece onlar amacıyla değil, kendimiz amacıyla de muradımız odur ki, Kur’an alınıp satılan bir meta olmasın. Kur’an armağanmiz olsun. En büyük armağanmiz Kur’an olsun. Türkiye Diyanet Vakfı bu başlıkla bir kampanya başlattı. Hangi ülkeye, hangi coğrafyaya, hangi çocuklara kim Kur’an armağan etmek istiyorsa biz buna aracılık etmek istiyoruz” dedi.
TDV yönünden 68 ülkede, 400 noktada “güzellik sofraları” kurulacağını ifade eden Görmez, “TDV milletimizin hayır eli olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
– TV uygulamaları yapan hocalara davetiye
Görmez, televizyon kanallarında sahur ve iftar uygulamaları yapan hocalara teşekkür ederek, şu davetiyete bulundu:
“Bu hocalarımızdan bir istirhamım olacak. Kur’an ayı ramazanda milletimizi olası bulunduğu kadar Kur’an ile Peygamberin sahih sünneti bilgisiyle buluşturalım. Kendimizi Kur’an’ın önünde değil, Kur’an-ı önümüzde tutarak, asıl gayemizin insanlarımızı Kur’an’ın hakikatler dünyasıyla tanıştırmak bulunduğunu unutmayalım.”
– “Başkalarını yaralayan dilimizi tutmaya çalışalım”
Görmez, “Gelin hep eş güdümlü orucun en kadim anlamını tekrar hatırlayalım” davetiyesında bulunarak, şu şekilde konuştu:
“Başkalarını yaralayan dilimizi tutmaya çalışalım. Vara yoğa konuşmamaya, bilir bilmez söz almamaya gereksinimiz var. Ramazan bir arınma, kendisine gelme, onarılma ve yenilenme ayı ise o vakit gelin dilimizden başlayalım orucumuzu tutmaya. Dilin farkına varalım.
Biliyoruz ki, oruç da acıkır. Orucu acıktıran bizi kuru bir açlığa mahkum eden, sözüm ona riyazet uygulamalarında değil, Tanrı’ın Kur’an’da Efendimizin öğrettiği orucu tutalım. O orucu tutalım ki o oruç da bizi tutsun. Birbirimizi inciterek tuttuğumuz orucun kime ne yararı var. Ölçüsüz sabırsız öfkelerin dile düştüğü bir açlık ne vakitten beri oruçtur. Gelin kitaptaki, sünnetteki orucu tutalım. İnleyen, homurdanan, içeriksiz, donanımsız, yetersiz açlıklar değil bizim orucumuz. Oruç bize sayılı vakitlarda farz kılındı. Kendimizi gözden geçirmemiz, etrafımıza göz gezdirmemiz, yoksul fukarayı hanelerinde tanımamız, acayip gurabayı hayat sürdürdükleri ortamda hatırlamak amacıyla farz kılındı. Hissetmek amacıyla, kavramak amacıyla, duymak duyumsamak amacıyla, elimizi taşın altına sokmak amacıyla, emr-i ilahi amacıyla, rıza-i bari amacıyla, sonsuz bildik bilmedik hikmetleri amacıyla oruç tutuyoruz. Gelin bu orucu tutalım.
Gelin gönüller yaparak oruçlarımıza zor katalım. Gelin gönüller yıkarak oruçlarımızı bozmayalım. Gelin ramazanın bizi değiştirecek ruhuna ruhlarımızı teslim edelim. Gelin bu orucu yakmayalım. Hep eş güdümlü birbirimize sevinç, güzellik taşıyalım. Gönüllerden gönüllere güzellik taşıyarak dolu dolu ramazan geçirmeyi Tanrı nasip etsin. Bir oldukça ramazana başlarken çevremizde ateşler olmasın. Gönlü kırık, yüreği buruk olmadan ramazanlar yaşamayı Tanrı nasip etsin.”
Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, “Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman” temalı iki kısa film ve bir kamu spotunun sunumu yapıldı.
Çeyrek Altın Ne Kadar? Murat Dilsiz |
|
En Özel Burç Yorumları |
|
| Elektrikli Otomobil Ürettiler Mert Akça |